Ağır ticari ve treylerde dünyanın en büyük pazarı olan Amerika’da düzenlenen NACV Fuarı’na katılarak ülkedeki gelişmeleri Kasa Dergisi okuyucuları için derledik.
Kasa Dergisi bu yıl ilk defa ABD’nin Atlanta kentinde düzenlenen Kuzey Amerika Ticari Araçlar Fuarı’na (NACV) katıldı. Dünyanın en büyük ticari araç pazarı olmaya devam eden ABD pazarı, Avrupa ve Türkiye pazarlarından hem satış rakamları hem de araç sınıflandırılması ve kullanım alışkanlıkları yönünden de önemli farklılıklar gösteriyor. Bu farklılıkların en net şekilde gözlendiği alanları hazırladığımız makale ve çektiğimiz fotoğraflarla sizlere aktarmaya çalıştık.
Fuarın Türk Katılımcıları
Ağır ticari fren sistemleri tedarikçisi Arfesan, ara şanzıman, PTO ve hidrolik pompa üreticisi Özcihan Makine, ticari araç hava körük üreticisi Fabio, motor parçaları üreticisi Yenmak, yine ticari araç körük markası Connect gibi Türk markaları da ilk kez düzenlenen fuarda yerlerini aldılar.
Türk Treylerine İsim veren Amerikalı Dorsey’den Türkiye’ye Selam
Bu yıl Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk defa düzenlenen NACV-Kuzey Amerika Ticari Araç Fuarı’ında standı bulunan Dorsey Trailer’e bir ziyarette bulunduk. Ortalama 250 bin ticari treylerin satıldığı Amerika pazarı bu rakamla dünyanın en büyük pazarı olurken, 1911 yılında faaliyetlerine başlayan Dorsey Trailer de pazarın en köklü markalarından bir tanesi. 2007 yılında el değiştirerek Pitts Enterprises grubu altına giren Dorsey Trailer Amerika treyler pazarının önemli oyuncularından biri olmaya devam ediyor. Fuarda görüştüğümüz Pitts Enterprises Başkan Yardımcısı JP Pierson, Türkiye’de markalarının treylere isim verdiğini ilk defa Kasa Dergisi’nden duyduklarını ve bundan dolayı şaşırdıklarını ve gururlandıklarını ifade etti. Pierson, Kasa Dergisi aracılığıyla dünyanın en eski treyler markalarından biri olarak Türkiye’deki treyler sektörüne ve ‘dorse’ ismini kullanan herkese selamlarını iletti.
İkinci dünya savaşı sonrası Türkiye’ye giren ilk semi-treyler markalarından bir olmasının yanı sıra Türkiye’de treylere ismini veren Amerikalı Dorsey Trailer’in ülkemizdeki anlamı bir başka. Uluslararası taşımacılığın gelişmesi ve Ro-Ro taşımacılığının etkisinin arttırmasıyla birlikte yarı römork ve semi-treyler isimlerini ülkemizde ne kadar kabul edilmiş olsa da yine de Dorse isminden vazgeçilmiyor. Sadece kullanıcıların değil üretici ve hatta ülkemizdeki ulusal çapta yayın yapan gazeteler bile dorse ismini kullanmaktan vazgeçmiyorlar.
Treylerde A’dan Z’ye Alüminyum Etkisi
Başta uzunluk, emisyon, güvenlik gibi düzenlemelerin farklı olmasıyla Kuzey Amerika’daki ticari araçların Avrupa ve ülkemize göre farklılık göstermesinin temelini oluştururken bu farklılığın treylere de yansıdığını görüyoruz. Standart semi treylerde 3 dingil yerine 2 dingil kullanımı göze çarpıyor. Avrupa’da ve ülkemizde standart uzunluk 13,60 metre iken ABD’de bu uzunluk çift akslı bir treylerde 13,70 metre ile 16,15 metre arasında değişebiliyor.
Amerika’da tenteli treyler kullanımının özellikle ticari yük taşımacılığında az olduğu göre çarpıyor. Alüminyum panel kullanımının geleneksel olduğu ülkede son yıllarda alüminyum şasiye sahip pek çok aracın yollara çıktığı ifade edilirken fuardaki treylerle ilgili en büyük trendin de bu olduğu göze çarpıyor.
Amerikan Pazarında Hyundai Marka Treyler
Fuarda dikkat çeken stantlardan bir tanesi Hyundai Translead marka treyler oldu. Otomotiv ve ticari araç endüstrilerindeki etkisini ABD’de farklı ürünlerin taşınmasına yönelik yarı römork serisiyle genişleten Hyundai, frigorifik treylerden konteyner taşıyıcıya kadar geniş model serisiyle fuarda yer aldı.
Avrupalı Ağır Ticari Markaların ABD Başarısı
İsimleri gördüğümüz zaman bambaşka bir dünyaya ait kamyon pazarı gibi dursa da yakından bir bakış bu pazarın aslında ticari araç dünyasının küresel pazarın en önemli halkalarından biri olduğunu görüyoruz. Yaklaşık yüzde 40 Pazar payına sahip olan Freightliner markası Mercedes Benz’i de aynı çatıda birleştiren Daimler’in ABD’deki en önemli markası. Markanın ABD’de 100’nin üzerine çıkan yıllık satışı bulunuyor. Yine ülkede satılan Pazar payı küçük de olsa geleneksel sağlam Amerikan kamyon pazarının temsilcisi Western Star da Daimler’in bu pazardaki bir diğer markası.
Petterbilt markası ise pazarın en önemli ikinci oyuncusu olarak ülkemizde ve Avrupa’da faaliyet gösteren Amerikalı Paccar grubuna ait. Yine pazarın önemli oyuncularından Kenworth da Paccar grubunun diğer markası. Pazarda faaliyet gösteren ve ülkenin köklü markalarından olan International ise Navistar’a ait. Navistar’da Avrupalı Volkswagen grubunun önemli ölçüde hissesi bulunuyor.
Avrupa’nın köklü şirketlerinden Volvo’da bu pazara özel ürettiği araçlarla önemli bir yere sahip. Ve köklü Amerikan kamyon markası Mack de pazarda bir Volvo Grubunun markası olarak boy gösteriyor.
ABD Pazarında Kamyonlar Büyük: Satışlar yüksek
Ticari ve özel kullanımın iç içe geçtiği pazarda 2 milyonun üzerinde SUV, farklı büyüklüklerde pick up ve aile vanı tipinde araç satılırken. Doğrudan ticari kullanım için olmak üzere yılda yaklaşık 800 bin ticari araç (Class 3 ve Class 8 arasında) satılıyor. Ülkede 15 ton üzeri olarak belirlenen ve ağır ticari olarak nitelendirilebilecek Class 8 tipi kamyon satış rakamları ise son 3 yıldır 225 bin ve 250 bin adetler arasında değişiyor.
Bu adetler ülkede ticari araç kapasitesiyle ilgili doğrudan fikir veriyor. Ülkede satılan ağır ticari araç markalarına baktığımız zaman ise sadece Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz burunlu ve dev kabinli çekiciler geliyor gibi olsa da daha yakından bir bakış önemli bir gerçeğe işaret ediyor. ABD’de satılan ağır ticari markaları Pazar liderinden alta doğru şu şekilde sıralanıyor: Freightliner, Peterbilt, Kenworth, International, Volvo, Mack ve Western Star.
Amerika’da Ağır Ticari Araç Dünyası
Ülkenin geniş topraklara sahip olması ağır ticari araçların mimarisini etkileyen en önemli koşulların başında geliyor. Burunlu ve dev dinlenme kabinli araçların fiyatları Avrupa’daki benzerlerine göre daha farklı olduğunu söylemek gerek. Donanımlı bir uzun yol çekicisinin fiyatı 140 ile 160 bin dolar arasında değişiyor.
Amerika’da özellikle uzun yok taşımacılığında dizelin konumu güçlü olsa da hala benzinli ticari araçlara olan ilgi önemli seviyede devam ediyor. Benzin ve dizel akaryakıt fiyatlarının aynı seviyede ve Türkiye’ye göre oldukça ucuz olmasının (1 galon benzin/mazot: 2,70 USD) yanı sıra benzinle çalışan motorların bakımlarının daha düşük maliyetli ve kolay olmasının, DPF sorunlarıyla karşı karşıya kalmamalarından dolayı hala benzinli araçlar revaçta. Ülkede telematik sistemlere olan ilgi yakın geçmişte zayıf olsa da yeni araçlarla birlikte bunun arttığı ifade ediliyor.
Amerika’da filoların büyüdükçe kendi atölyelerini kurması Türkiye’de de olduğu gibi yaygın bir yöntem. Ancak teknolojinin hızı daha karmaşık tamir işlemleri için taşımacıları yetkili servilere gelmesini sağlarken daha bazit tamir işleri şirket atölyelerinde gerçekleşiyor. Bu şekilde firmalar envanterlerinde belirli parçalarla daha az parçayı stoklarında tutmuş oluyorlar. Ayrıca satışla gelen servis kontratları Avrupa ülkeleri ve ülkemize göre nerdeyse yok denecek kadar az.
Amerikan Kamyon Pazarının Lideri: Daimler
Bu yıl ilk defa ABD’nin Atlanta kentinde düzenlenen Kuzey Amerika Ticari Araçlar Fuarı’na (NACV) çıkarma yapan Daimler, bu pazara yönelik yeni ürünlerinin tanıtımını yaparken Kuzey Amerika pazarına yayılmış müşteri ve bayileriyle de bir araya geldi. Atlanta’da düzenlenen fuarda yıllık 100 bin adetlik satışla pazarın ağır lideri olan Freightliner’ın amiral gemisi Yeni Cascadia’nın tanıtımı yapılırken, Mercedes Benz’in 2018 yılının ortalarında açılışını yapmayı planladığı ve yapımı devam eden yeni Sprinter fabrikasıyla ilgili detaylar da ortaya konuldu.
Avrupalı ve Türk taşımacıların yakından tanıdığı Mercedes-Benz kamyonlarının yanı sıra yüzde 40’lık Pazar payıyla ABD pazarının lideri Freightliner, hafif kamyon segmentinin küresel oyuncusu FUSO, Amerikan kamyonlarının sağlamlığını temsil eden Western Star ve ailenin en genç üyesi olan Hindistan pazarı için üretilen BharatBenz gibi markaları çatısı alında bulunduruyor.
ABD’deki Sprinter Fabrikası İçin 500 Milyon Dolar Yatırım
Henüz Avrupa tipi hafif ticari araçların payının toplam satışlara oranı yüzde 6 gibi küçük bir orana gelse de bu araçlara olan ilginin her geçen gün arttığı ifade ediliyor. Atlanta’ta ilk defa çizimleri paylaşılan ve 2018 yılında yollara çıkacak olan Yeni Sprinter’in bu süreci hızlandırması bekleniyor. Yeni Sprinter’in de üretileceği fabrika için belirlenen yatırım tutarı 500 milyon dolar olarak açıklandı. Daimler, orta van ve çok amaçlı araç segmentinin Türk ve Avrupa pazarındaki oyuncusu Vito’yu da ABD pazarına yakın bir geçmişte Metris ismiyle pazara sunarak bu alandaki elini güçlendiriyor.
Tamamen Elektrikli Yeni Fuso E-Canter Yollara Çıktı
Fuarda sergilenen ve Eylül ayında New York’ta lansmanı yapılan Fuso ECanter elektriğe dönüşte bu sınıftaki tek seri üretim olarak dikkat çekti. Şehir içinde gerçek iş koşullarında en az 60 mil (Yaklaşık 100 kilometre) menzil sunan aracın şehir içi operasyonlara göre tasarlandığı ve çevreci özelliğinin yanı sıra sessizliğinin de özel projeler için tercih edilebileceği ifade ediliyor.
1 saat hızlı şarjla tekrar operasyona tekrar dönebilen ECanter’in ilk taşımacılık müşterisinin de UPS olduğu belirtildi.